Öküzlerle domuzlar konuşabilselerdi, konuları hep ot ve yem olurdu Mideleri için yaşayan insanlar da onlardan farksızdır.’ ( Epictetos )
Eğitim camiamızın gündem konusu 4+4+4 ve İLKSAN seçimleridir.4+4+4 sistemi üzerinde biz eğitimcilerden başka herkes konuştuğu için bu konuda bize pek laf düşmüyor. Onun içindir ki; bu konuyu can-ı gönülden! Konuşmak isteyenler konuşsun, sözümüz yoktur. Bize bu durumda İLKSAN hakkında birkaç kelam etmek düşer. Biz de onu yapacağız. Esas gündeme geçmeden önce yiğidin hakkını yiğide vermek gerekir diye düşünüyorum.
Şöyle ki; taraflı tarafsız her eğitim neferinin sendika denilince aklına ilk gelen sendika Türk Eğitim-Sen, sendikacı denilince ise ilk akla gelen sendikacı İsmail KONCUK’ tur. Neye göre mi söylüyorum bunu? Uşak’ta Sanayi Ticaret Odası ve Egem TV işbirliği ile 10 binden fazla kişinin katılımıyla yapılan anket sonucunda, Genel Başkan Koncuk’un 2011 yılının En Başarılı Sendika Genel Başkanı seçilmesine dayanarak söylüyorum. Zahirde de Sayın KONCUK’un kendini ve sendikasını ispat gibi bir derdi de yoktur. Yapılan eylem ve aksiyonerlik rüşt ispatına hacet bırakmamaktadır. Denilmiştir ki; ‘Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.’ Gelelim İLKSAN meselesine, Önümüzdeki Nisan Ayı sonunda İlkokul Öğretmenleri Yardımlaşma ve Dayanışma Sandığı İLKSAN’ın yönetiminin bir kısmını oluşturmak için bir seçim yapılacaktır.
İlgililerinin malumudur ki, sandığın geçmişi oldukça karanlık ve çeşitli şaibelerle doludur. Durum 1996 yılına kadar böyledir. Sonrasını sürecin ayrıntısına girmeden yüzeysel olarak anlatacak olursak; 1996 yılından bu yana sandık yönetiminde Türk Eğitim-Sen üyesi öğretmenler bulunmuşlardır. Türk Eğitim-Senli yöneticiler makûs talihe bir dur demek için onurlu birer mücadele örneği göstermişlerdir. Bu durum yeterli midir? Hayır, henüz istenen seviyeye ulaşmamakla birlikte üstün gayret göstermeye devam edilmektedir. Bilinen odur ki milyonlarca lira borçla devraldıkları İLKSAN’ı bugün itibarıyla boynu bükük olmaktan kurtarmayı başarmışlar, yüz milyon liralarla ifade edilen bir mal varlığı ve nakitle sağlam bir bütçeye ulaştırmışlardır. Onlardan ALLAH Razı Olsun demek her inanan insanın boyun borcu olsa gerektir. Seçim sathına girilen şu günlerde malum bir güruh var ki, eyyamcılık yapmada ellerine su dökecek bulunmaz. Bu ALLAH ıslah edesiceler arkalarındaki dev cücelerle birlikte hercai entrikalarıyla ulaştıkları sözde yetkinliklerine İLKSAN’ı da ekleyebilmek için her yolu mubah sayma alışkanlıklarına devam etmektedirler. Ebu cehil eliyle yontulmuş, bilevlenmiş, hırslarının ve ihtiraslarının peşindeler. Elbette Ebu Cehil, Ebu Cehilliğini yapacaktır. Onlardan Muhammedî tavır bekleyecek değiliz ya… Bunlar içi şişirilmiş birer tulum gibi ağızlarını açmışlar, an be an sönmekteler, fark edemiyorlar. Bu mübarek millet, kimin, neyi nasıl yapabileceğini gayet iyi kestirmektedir. Nisan seçimlerinde HAKK’IN, haklının yanında olup, Hakkı kaldıracağından zerre şüphe duymamaktayım. Yılgınlığa inat ‘Zalimleri çoğalan bir ülkenin Urgan dokuyan şafaklarına, Kinimizi döküp Ebabil kanatlarından, Hubeyb’i sevdalarımızla büyüyeceğiz’ *
İsrafil BAYRAK TES
Artvin Şube Sekreteri
