DERSİMİZ ÖĞRETMEN

DERSİMİZ ÖĞRETMEN
fft99_mf3542924

“Öğretmen olmayan bilemez,
Tabiatta en güzel manzara;
Bir öğretmendir öğrencileri arasında.
Kırmızı bir gül görürseniz,
Beyaz kelebekler omuzlarında,
Dünyanın en mesut kişisidir O, bilesiniz!”

                                           Ayşegül Nair

24 Kasım, Atatürk’ün ‘Millet Mektepleri Başöğretmenliği’ unvanı aldığı gündür. Atatürk’ün doğumunun 100. Yılı münasebetiyle 1981 yılından beri her 24 Kasım günü ise ülkemizde öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır.

 

Öğrencileri, öğretmenleri, okulu çok seven Atatürk yurt gezilerinde okullara uğrar, sınıflara girer, sıralara oturur, ders dinlerdi. Öğrencilere sorular sorar, öğretmenlerle konuşur, her yerde öğretmenliğin üstün bir meslek olduğunu anlatırdı. Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda nasıl canla başla çalıştıklarını yakından izlemiştir.

 

Başöğretmen Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda gösterdikleri etkinliği hep övmüştür. Atatürk Türkiye'nin kurulmasında öğretmenlere büyük görevler düştüğü inancındaydı. Çağdaş bir ulus olmamız için eğitimin yaygınlaşması gereğine inanıyordu. Bu nedenle Atatürk "Ulusları kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir." Sözleriyle öğretmene verdiği önemi ve duyduğu saygıyı en güzel biçimde belirtmiştir.


Öğretmen; yapıcı ve yaratıcıdır. İnsan haklarına saygılıdır. Öğretmen özverili, çevreye güven ve inanç veren, içi insan sevgisiyle dolu bir kişidir. Atatürk; "Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır." demekle öğretmene yüklediği sorumluluğu ve değeri anlatmıştır.

Oysa geldiğimiz noktada Türkiye’de öğretmenlik mesleği itibar kaybeden bir meslek haline gelmiştir. Öğretmenle birlikte kaybedilen, aslında milletin geleceğidir. Eğitim-öğretim davasının en önemli unsuru olan öğretmenleri ekonomik, sosyal açıdan kazanamadığımız sürece eğitim-öğretim davasında başarılı olamayız.

Son zamanlarda, üzülerek şahit oluyoruz ki, öğretmenlik mesleğinin itibarı hızla gerilemekte ve buna bağlı olarak da öğretmene şiddet vakaları yoğunluk kazanmaktadır. Gün geçmiyor ki, bir öğretmenimizin öğrenci ya da veli tarafından şiddete maruz kaldığı haberleri medyada yer almasın. Hatta bu tür olaylar neticesinde hayatını kaybeden ya da ciddi sağlık problemleri yaşayan meslektaşlarımız bulunmaktadır. Öğretmene şiddet meselesi, artık çok ciddi bir sosyal yara haline gelmiş bulunmaktadır.

 

Aslında, öğretmenlere reva görülen bu itibarsızlaştırma operasyonlarına karşı 24 Kasım’da bir eylem yaparak kamuoyunda farkındalık oluşturmak gerekirdi, ancak 24 Kasım, Ulu Önder Atatürk’ün millet mektepleri başöğretmenliği unvanı aldığı gündür. Bu açıdan 24 Kasım’a önem verdiğimizdendir ki, o tarihte eylem yapmayı doğru bulmuyoruz.

 

Öğretmenler toplum önünde tahkir edilirse, küçültücü ifadelere maruz bırakılırsa; millet de öğretmenlere gereken önemi ve saygıyı göstermez. Böyle bir Türkiye’de öğretmenleri ve öğretmenlik mesleğini anlayabilmek için Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün şu sözüne kulak vermek ve öğretmenlere bakış açımızı tekrar gözden geçirmek doğru olacaktır:

 

“Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır.”

 

Her şeye rağmen böyle bir ortamda bugün öğretmenler gününü kutlayacağız.

 

“Eğmeyin başınızı öyle,
Size başınızı eğmeyi öğretmedim.
Silin gözünüzdeki yaşı,
Size ağlamayı öğretmedim.

Sevgi,
Umut,
Güven sundum size,
Başınızı dik tutasınız diye.”  

Diyen Rıza ASLAN’ın şiirindeki ümit ışığıyla bütün öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyoruz.

       

               İsrafil BAYRAK

Türkiye Kamu-Sen Artvin İl Temsilcisi

       Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir