Türk Eğitim-Sen teşkilatını buluşturan ve bu yıl 5 grup olarak yapılması öngörülen “Onurlu Mücadeleyle Umutlu Geleceğe Tek Yürek Buluşması” toplantılarının ilk grup programı tamamlandı. Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Amasya, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Burdur, Çankırı illerindeki Şube Başkanı, İl Temsilcisi, İlçe Temsilcisi, Üniversite Temsilcisi ve bunların yönetim kurulu üyelerinin katıldığı toplantı programı 11 – 14 Aralık 2014 tarihleri arasında gerçekleştirildi.
Toplantıda Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Genel Merkez Yöneticileri, İlksan Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Yılmaz, Azerbaycan Türk Kadınlar Birliği ve Azerbaycan Türkiye Evi Genel Başkanı Tenzile Rüstemhanlı, Şube Başkanları, Şube Yönetim Kurulu Üyeleri, İlçe Temsilcileri ve İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri hazır bulundu.
Artvin Şubesinden toplantıya Yönetim Kurulu üyeleri yanı sıra Artvin Merkez, Arhavi, Borçka, Hopa, Şavşat ve Yusufeli ilçeleri ile üniversite teşkilatı yöneticileri katıldılar.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Türkiye’nin eğitim gündemi ve sendikal konularla ilgili pek çok konuya değindi.
Genel Başkan Koncuk’un konuşmasında haksızlık yapan yöneticiler bölümünde, Türk Eğitim-Sen Artvin Şube Başkanı İsrafil Bayrak’ın gündeme taşıdığı Hopa’da yaşanan usulsüzlüklere de sert tepki göstermesi salondan yoğun alkış aldı.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un konuşmasının ilgili bölümü şöyle:
Buradan haksızlık yapan yöneticilere sesleniyorum: Vali, kaymakam, milli eğitim müdürü olabilirsiniz ama adam olmadıktan sonra bunların hiçbir kıymeti yoktur.
Yönetici atamalarında yaşanan hak gasplarını eleştiren Koncuk, şöyle konuştu: “Türk milli eğitiminde yanlış şeyler oldu. En önemlisi yönetici atama konusunda yaşanan hak gasplarıdır. Eğitim-öğretim davasına tüm ömrünü vakfetmiş çok değerli arkadaşlarımız sadece bu iktidarın adamı olmadığı için bu görevlerinden alaşağı edildi. Bu durum ülke geleceği açısından da bizleri karamsarlığa sürüklüyor. Bizim adamlarımızın yerine onlardan daha kaliteli, bilgili, donanımlı insanları seçebilecek bir metot ortaya konulsaydı, ‘bizim adamımız gitti ama daha iyisi geldi’ derdik. Ama öyle olmadı. Hiçbir özelliği olmayan insanlar masa başı ilişkileri kapalı kapılar ardındaki anlaşmalar sonucunda yönetici oldu. Listeler havada uçuştu, fişçilik oldu. Bunların hepsini takip ediyoruz. Buradan haksızlık yapan yöneticilere sesleniyorum: Vali, kaymakam, milli eğitim müdürü olabilirsiniz ama adam olmadıktan sonra bunların hiçbir kıymeti yoktur.
Ey, Hopa Kaymakamı. Utanmalısın! Kaymakam unvanı almışsın ama senden mahalle muhtarı bile olmaz. O kaymakamı hoplatacağız.
Geçenlerde Artvin Hopa’da müdür yardımcısı olacak kişileri ve idareci olacak okulların müdürleri ile toplantı yapmışlar ve ‘ey müdür sen şu müdür yardımcısı ile çalışacaksın, tanışın-kaynaşın’ demişler. Normalde müdürler müdür yardımcılarını teklif edecekti, şimdi müdürlere dayatılıyor. Kaymakam da başrolde. Sen nasıl yöneticisin Ey, Hopa Kaymakamı. Utanmalısın! Kaymakam unvanı almışsın ama senden mahalle muhtarı bile olmaz. O kaymakamı hoplatacağız. Sen, okul yöneticilerinin hangi usulle görevlendirildiğini bilmiyor musun?
Burada genç arkadaşlarımız var. Bütün yüreğimle inanıyorum ki; sizin gibi yürekli genç nesiller olduğu müddetçe bunların üstünden geliriz. Bunlar gelip geçer ama o mayayı bozmadan bu devirleri atlatmalıyız. Çanakkale’de 253 bin şehit verirken cepheden kaçanlar oldu. Kurtuluş Savaşı’nda da oldu. Bunlar üretim hatalarıdır.