Demokrasi ve özgürlükle uzaktan yakından ilgisi olmayan, 76 milyon vatandaşımızın ortak ihtiyaçlarını karşılamak yerine terör örgütünün taleplerini hayata geçirmeyi amaçlayan sözde demokrasi paketini protesto ediyoruz.
Bu paketle,
30 yıl boyunca beşikteki bebekten, 80 yaşındaki ninelere, dedelere kadar katletmekten çekinmeyen, on binlerce askerimizi şehit eden, eli kanlı bebek katillerinin ana dilde eğitim talebi, özel okullarda hayat bulmakta, bölücülerin iki dilli toplum hayali, Hükümet eliyle gerçekleştirilmektedir. Bu yolla ana dilde eğitim, terör örgütünün müktesebatına geçirilmekte, milletimizin arasındaki iletişim koparılmakta, ileride resmi eğitim kurumlarında da ana dilde eğitimin önü açılmaktadır.
Bu paketle,
Türkçe katledilmekte, dilimizde kullanılmayan x, w, q gibi harflerin zamanla alfabemize eklenmesine zemin hazırlanarak, PKK’nın bir talebi daha hayat bulmaktadır.
Bu paketle,
Türk coğrafyasında yaşayan tüm soydaşlarımızı bir arada tutan ve ortak bir amaç etrafında kenetlenmemizi sağlayan üst kimliğimiz “Türklük” yok edilmek istenilmekte, bu doğrultuda her sabah okullarda okutulan “Öğrenci Andı” kaldırılmakta, “Ne mutlu ki Türküm” diyenlere pranga vurulmaktadır.
Bu paketle,
Tüm milletimizin yasağın kaldırılması yönünde hem fikir olduğu ve hemen uygulamaya geçilmesi mümkün olan, kadınlarımızın inançlarının bir gereği olarak örtündüğü başörtüsü konusu, PKK’nın kirli talepleri ile aynı potada değerlendirilerek siyasi emellere alet edilmektedir.
Bu paketle,
Terör örgütünün talepleri 76 milyonun taleplerine tercih edilmekte, bebek katilleriyle yapılan pazarlıklarda verilen sözler, tüm milletimizin arzusuymuş gibi gösterilmektedir.
11 yıllık iktidarı boyunca ötekileştirmeyi genel kural haline getiren, ayrışmayı alabildiğine körükleyen, kendinden olmayanı yok etmeyi mubah sayan, bitaraf olanın bertaraf edilmesini salık veren anlayışın, demokrasi algısının da terör örgütünün taleplerini dikkate almaktan öteye gitmediğini Türk milleti olarak bir kez daha idrak etmiş bulunuyoruz.
Bu paketle,
Eğitim dili, eğitim birliği bozularak, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde görülen amacı, yöntemi, hedefi farklı nesiller yetiştiren bir sitemin ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır.
Türkçe, Türkiye’de halkın yüzde 85’inin anadili, 76 milyonun ortak değeri, 250 milyonluk Türk dünyasında soydaşlarımızı birbirlerine bağlayan manevi bir köprüdür.
Türkçede “w, q, x” sesleri yoktur. Bu harfler zaten klavyelerde vardır ve kullanılmaktadır. Ama bu harflerin yer aldığı kelimeler Türkçe değildir. O halde bu harflere neden ihtiyaç duyuldu? Bu alfabe kime hazırlanmaktadır? Türk milletine ikinci bir alfabe mi hazırlanmaktadır? Hiçbir ülkenin çift alfabesi yoktur. İki alfabe iki dil, iki dil; iki millet demektir. Sizin milli birlik projeniz bu mu?
Andımızda, ayağımıza pranga olarak gördüğünüz ne vardır? Türk olmak mı, doğru olmak, çalışkan olmak mı?
Andımız’ın kaldırılması PKK’nın talebidir. Aslında kaldırılmak istenen Türk kelimesidir. Hedef doğrudan Türk kimliğinin anayasadan çıkarılmasıdır.
Bu pakette, Türk’e “Vallahi Türk değilim” dedirten Tanzimat kafası vardır.
Türk adı bu millete paketle verilmiş değildir, PKK istediği için, paketle kalkacak da değildir. Dünyada 10 bin etnik grup ve 100 civarında millet vardır. Milletler siyasilerin projeleriyle değil, tarihi süreç içerisinde meydana gelir.
Türk Eğitim-Sen olarak, “Adımız Andımızdır,” diyoruz ve “Türküm” demeyi en büyük şeref sayıyoruz.
Ne Mutlu Türküm Diyene!
Türk Eğitim-Sen Artvin Şubesi