Türkiye Kamu-Sen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününde, yöneticileri ve üyeleri ile birlikte Anıtkabir'de olacaktır. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününde, Cumhuriyetimize ve Devletimize bağlılığımızı, emek ve alın terine olan saygımızı Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahından tüm Türkiye’ye bir kez daha ilan edeceğiz.
1 Mayıs bir hesaplaşma günü değil, çalışanların sorunlarının gündeme taşındığı ve çözümlerin bulunduğu gün olmalıdır. Bütün işçi, memur, emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü en içten dileklerimizle kutluyoruz.
Çalışanların İçinde bulunduğu karanlıklardan bizlere mutlu bir geleceğin kapılarını açacak tek anahtar, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizdir. Bu birlik ve dayanışma ruhu bizlere; yapılmaz denileni yaptıracak, olmaz denileni olduracak güç vermektedir. Birlikteliğimizi kaybettikçe haklarımızı da kaybediyoruz. Bizler birlik oldukça, hiç bir güç çalışanların haklarını gasp etmeye yetmeyecektir.
M. Akif Ersoy diyor ki;
“Girmeden tefrika millete, düşman giremez.
Toplu vurdukça yürekler; onu top sindiremez”
Bu nedenle bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Hak aramak kutsal bir mücadeledir. Bizler bu
mücadeleyi yalnızca bir alanda değil; her alanda, her platformda veriyoruz.
Ülkemizi gerginliğe sürükleyerek, memurun, işçinin, emeklinin sorunlarını hasıraltı etme, gündemi saptırma amacı güdenler, çalışanlara ve sendikacılığa en büyük darbeyi vurmaktadır. Çalışanların örgütlü mücadelesini zayıflatarak, küresel saldırılar karşısında bizleri çaresiz bırakmak isteyenler var. Ne yazık ki bugün, çalışanlara karşı uygulanan hukuksuzluk var. Bugün, kamu görevlilerine verdiği sözleri unutanlar, attıkları imzaya sahip çıkamayanlar var. Bizim sorunumuz gelirin adil taksimi, hakların adil taksimi, hukukun adil taksimi, külfetin de nimetin de adil taksimidir. Umudumuz ve dileğimiz, gelirin de, hakların da, hukukun da, adaletin de, nimetin de, külfetin de adil taksim edildiği bir ülkedir. Bizim mücadelemiz, taksimatın adil yapılması içindir.
Koltuklarını koruyabilmek için yüz binlerce kamu görevlisini oradan oraya savuran sözde siyasetçiler var. Bugün en küçük ekonomik olumsuzlukta işten çıkarılan, sendika üyesi olduğu için sürülen, tehdit edilen, iş akdi feshedilen çalışanlar var. Bugün çalışanları devletin ve işverenin omuzlarında yük, gereksiz bir maliyet unsuru olarak gören ve kaderine terk eden bir iktidar var. Bugün emeğinin karşılığını alamayan, alın terini akıtan ama kıymeti bilinmeyen çalışanlar var.
Daha birkaç gün önce Başbakan Binali Yıldırım, 4 televizyon kanalının ortak yayınında 80 milyonun önünde yaptığı açıklamada, kamuda çalışanların sözleşmeli olması gerektiğini belirterek sözleşme güvence açısından olumsuzluk getirmiyor. Dedi. Anlaşılan odur ki, bugün kamuyu istediği gibi tasarımlamak uğruna yargı kararlarını dahi hiçe sayanlar var. Ama şundan eminiz ki, birliğimizi ve beraberliğimizi yenecek hiçbir güç de yok. Bizler birlik oldukça, hiçbir güç, bizleri yok saymaya, haklarımızı gasp etmeye yetmeyecektir. Şu bilinmelidir ki, kim devlet memuruna düşmansa bize dost olamaz. Devlet memuruna hasım olan bize de hasımdır. Bizim gözümüzde muteber değildir. Aynı zamanda emekliyi de sıkıntıda bırakanlar, bizden asla olamazlar. Hiçbir güç, bizleri yolumuzdan döndüremeyecektir.
Gerçek anlamda sendikal haklarımıza kavuşmak, sosyal devlet ilkesini hayata geçirmek için kararlılıkla mücadele edeceğiz. Toplumumuzdaki gerginliklerin, kutuplaşmaların son bulması, milli birlik ve beraberliğimiz, hoşgörü ikliminin yeniden yeşertilmesi için bütün azmimizle çalışacağız. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm kurumlarının hukuk devleti anlayışıyla hareket etmesi için kararlılıkla mücadele edeceğiz. Toplu pazarlık ve örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılsın diye, vatandaşlarımızın yüzü gülsün diye daha çok çalışacağız. İstihdamın korunması, geliştirilmesi ve işsizliğin önlenmesini istiyoruz.
Türkiye Kamu-Sen olarak yalnızca kamu görevlileri için değil işçilerimiz, işsizlerimiz, emeklilerimiz, gençlerimiz için de Hak yolunda mücadele veriyoruz.
İnsanımızın adil bir ülke, hakça bir paylaşım, barış içinde bir yaşam özlemini ve bu uğurda mücadele etmekte ne denli kararlı olduğumuzu herkesin bilmesini istiyoruz. Baharın kurumuş dallara hayat verdiği gibi bu 1 Mayıs da çalışanın mücadelesine yeni bir soluk, yeni bir hayat verecektir.
Sonuç olarak, Kararlıyız: Biz haklıyız; biz kazanacağız. Yaşasın hak mücadelemiz, yaşasın kardeşliğimiz, yaşasın 1 Mayıs.
İsrafil BAYRAK
Türkiye Kamu-Sen Artvin İl Temsilcisi
Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı