Kamu görevlilerinin çalışırken elde ettiği ücret ile emekli olduğu zaman aldığı maaş arasında makas iyice açılmış, büyük uçurum meydana gelmiştir.
Geçmişte büyük zorluklar altında çalışmış, hizmet vermiş olan bu insanlar emekli olduktan sonra adeta unutulmuşlardır. Verilen yüzde 3’lük maaş artışı ne adil bir paylaşımın göstergesi, ne de insanca yaşamanın güvencesi olmuştur.
2003’den sonraki 10 yıl içerisinde kişi başına düşen milli gelir üç kat arttığı halde maaşlar neden yerinde saymaktadır? Eğer ülke kalkınıyorsa ve yıllık kişi başına düşen gelir 10 bin 500 dolar ise emekliler neden yoksulluk sınırında maaş almaktadır? Büyüyen pasta kim, ya da kimlere servis edilmektedir?
Kamu görevlilerinin gelirleri arasında yer alan birçok kalem emekli keseneğine esas kazanç kapsamı dışında bırakılmakta ve söz konusu ödemeler, emekli maaşı hesaplanırken dikkate alınmamaktadır. Bu durum, kamu görevlilerinin çalışırken aldıkları maaşla emekliliklerinde alacakları maaş arasındaki makası büyük ölçüde açmaktadır. Bu nedenle birçok kamu görevlisi emekli olmaktan kaçınmaktadır.
Ortaya çıkan bu adaletsizliğin giderilmesi, gerek Anayasanın 2. maddesinde vurgulanan “Sosyal Devlet” gerekse 10. maddesinde belirtilen “Kanun Önünde Eşitlik” ilkelerinin hayata geçirilmesi açısından da bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
Öte yandan, kamu görevlilerinin emekli aylığı ve ikramiyesi için öngörülen 30 yıl sınırlaması kaldırılmalıdır. 5510 sayılı bir kanunla emeklilik yaşı yükseltilmiştir. Şimdi 23 yaşında işe giren bir gencimizin emekli olabilmesi için 65 yaşına kadar 42 yıl çalışması gerekir. Fakat emeklilik yasası memurların emekli maaşının ve emeklilik ikramiyesinin hesaplanmasında sadece 30 yıllık çalışmasını dikkate alıyor, geriye kalan 12 yılı yok sayıyor.
Emeklilerimizin de gelir dağılımdan adil bir pay almasını sağlayacak uygulamalara geçilmeli, emeklilere de aile yardımı ve çocuk parası verilmelidir.
Kamu çalışanlarının ve emeklilerin ücretleri mal ve hizmet fiyatlarında yaşanan artışlar karşısında her yıl erimektedir.
Öyle ki 2013 yılının tamamı için enflasyon hedefi % 6 iken; ilk 6 aylık gerçekleşme % 4’ü bulmuş ve yıllık enflasyon hedefinin yine aşılacağı şimdiden kesinleşmiştir.
Açıkladığımız sebeplerle 2014 yılında emekli aylıklarına Ocak ve Temmuz dönemlerinde yüzde 3 değil en az yüzde 10 zam yapılmalıdır. Ayrıca refah payı ödenmelidir.
Yıllardır düşük maaş alan emekliler artık yetkililerden mazeret üretmek yerine çözüm üretmelerini beklemektedir.
Nizamettin TORUN
TES Artvin Şube Başkanı