Taşeronlaşma ve taşeron sendika

Taşeronlaşma ve taşeron sendika

8_madencinin_oldugu_kazaya_dava_acilmadi_h46965Soma’da Türkiye’yi yasa boğan büyük bir facia yaşandı. Bütün görsel ve yazılı medyada Soma faciası tartışılırken gözler ilgili işvereni ve sendikayı aradı, ama boşuna; ilki dört gün, ikincisi bir hafta sonra ortaya çıktı.

 

Soma faciası üzerine Hükümete yakın sendikalardan Öz Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ahmet Arslan’ın, Soma'da kömür madenindeki yangınla ilgili, "İhmal olduğunu düşünmüyorum” diyerek adeta işveren temsilcisi gibi konuşması Türkiye’de sendika ağalığı tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.

 

Her hangi bir sendikacı 301 madencinin hayatını kaybettiği kaza karşısında, acaba hangi eksiklikler ve ihmaller bu faciaya yol açtı diye düşünür. Ama yandaş sendika temsilcileri ilk anda, “her türlü kontrol yapılmıştı” diyerek hemen yönetenleri ve işvereni savunma refleksi göstermişlerdir.

 

Sendikaların aslı görevi Hükümeti, işvereni üzmemek, zora sokmamak adına temsil ettiği işçiyi ya da memuru satmak değildir. Ancak yandaş olmanın nimetlerinden faydalananların bunun bedelini ödemek zorunda kaldıkları da bir gerçektir.

 

Sendika ağalığı söylemi bazı işçi sendikaları için söz konusu olabilir. Kabul etmek gerekir ki, sarı sendikacılık hem işçi, hem de memur sendikalarını çürütmektedir. Ancak memur-işçi yanlısı değil, hükümet yanlısı sendikaların varlığını düşünmeden yapılan eleştirilerden diğer sendikalar da nasibini almaktadır. Gerçek sendikaları sarı sendikalardan ayırt etmemek, üyelerinin hak ve menfaatleri için gecesini gündüzüne katan sendikalara yapılacak en büyük haksızlıktır.

 

Soma maden ocağında tam bir köle düzeninin geçerli olduğunu ilgili sendikanın çok önceden görmesi üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerekirdi.

 

Soma Holding Başkanı Alp Gürkan'ın Vahap Munyar ile yaptığı bir röportajda (30 Eylül 2012), Türkiye Kömür İşletmeleri'nin Soma'da kömürü çıkarırken tonunu 130-140 dolara mal ettiğini, kendilerinin ise TKİ'ye ödedikleri %15 rödovans dahil 23.80 dolara çıkarma taahhüdü verdiklerini söylüyor.

 Bu şirketin, bu mucizeyi nasıl gerçekleştirmiş olduğunu ne hükümet, ne de ilgili sendika merak etmiş!
Bu inanılmaz mucizenin yaşam odası kurmayarak, güvenlik standartlarına uymayarak, işçi ücretlerini kısarak, kazalara karşı etkin önlemler almayarak, işçi eğitimini yapmayarak sağlandığı iş işten geçtikten sonra anlaşılmıştır.

Taşeron sendikacılık ahbap- çavuş ilişkisine dayanan bir sendikacılık anlayışıdır. Sarı (yandaş) sendikacılığın dünyada rağbet gördüğü tek ülke Türkiye’dir. 2.5 milyon memurun sorunlarının iki oturumda çözüldüğü tek ülke de Türkiye’dir! Bir sendika düşünün ki, 2002’den bu yana işverene (hükümete) tepki göstereceği tek bir durum olmamıştır, tek bir protesto yapmamıştır. İş bırakma eylemi yapmamıştır. (Tek bir federasyonun göstermelik iş bırakma eylemine katılmış, diğer federasyonları grev kırıcılığını gerçekleştirmiştir.)

Soma faciası sadece sahte, sarı sendikaları değil sahte kahramanları da ortaya çıkardı. Bu kahramanların en ünlüsü, iki özel harekatçının yere yatırdığı madenciye uçan tekme savuran başbakanlık müşaviri Yerkel’den başkası değildi.

Soma faciası burada kurulan rödovans sisteminin bir sonucudur. Diğer bir ifade ile daha çok kazanma hırsının denetlenmemesinin bir sonucudur.

Türk Eğitim-Sen iki yıldan beri eğitim çalışanlarını taşeron sistemi konusunda uyarmakta, her vasıta ile iş güvencemizin tehlikede olduğunu anlatmaktadır.

***

Meclis'te söz alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik şunları söyledi:

"Taşeron sistemi emeğin sömürüsüdür.”

1980 yılında, nüfusumuz 50 milyon iken sendikalı işçi sayısı 2,5 milyondur.

2014 yılında, nüfusumuz 76 milyon iken sendikalı işçi sayısı 600 bin’den ibarettir.

2002 yılında, taşeron işçi sayısı 387 bin iken bugün bu sayı 2 milyon 200 bin’e çıkmıştır.

2013′te 1235 işçimiz iş kazalarında hayatını kaybetti.

İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalıdır.

Albert Camus’un sözüyle konuyu özetleyeyim:

 "Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın."

Bu vesileyle hayatını kaybeden işçilerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum.

                                                                             Nizamettin TORUN

 

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir